Telefon
WhatsApp
İnstagram

Reddi Miras (Mirasın Reddi)

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

Reddi Miras (Mirasın Reddi)

Reddi Miras (Mirasın Reddi)

118 Görüntüleme 23 Haziran 2025, 12:59

Reddi miras (mirasın reddi), bir mirasçının kendisine kalan mirası kabul etmeyerek mirasçılık sıfatından vazgeçmesi anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 605-618. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Reddi miras, miras bırakanın borçları veya mirasın diğer yükümlülükleri nedeniyle mirasçının maddi zarar görmesini engellemek için hukuki bir olanaktır.

Reddi Mirasın Özellikleri

1.Yasal veya atanmış mirasçılar, miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren üç ay içinde mirası reddedebilirler (TMK md. 606).Süre geçtikten sonra miras reddedilmez, ancak bazı istisnalar vardır (örneğin, mirasın açıkça reddedilmiş sayıldığı durumlar).

2.Mirasın reddi, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesine yapılacak bir beyanla gerçekleştirilir. Beyan yazılı veya sözlü olarak yapılabilir, ancak resmiyete bağlanması zorunludur.

3.Mirasın reddi için mirasın borçlu veya alacaklı olması şart değildir. Mirasçı, herhangi bir sebep göstermeksizin reddedebilir.

Reddi Miras Türleri

  • Gerçek Red (Olağan Reddi Miras): Miras bırakanın ölümünden sonra yasal süresi içinde yapılan reddir. Bu durumda, mirasçı mirasçılık sıfatını tamamen kaybeder.
  • Hükmen Red (Zımni Red): Miras bırakanın borçları, mal varlığından fazla ise miras kendiliğinden reddedilmiş sayılır (TMK md. 605/2). Bu durumda, mirasçıların ayrıca bir beyanda bulunmasına gerek yoktur.

Reddi Miras Sonuçları

Miras reddedilirse, reddeden kişi artık mirasçılık haklarından yararlanamaz. Miras reddedildiğinde, reddedenin payı diğer mirasçılara geçer. Eğer tüm mirasçılar reddederse, miras iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve borçlar bu mal varlığından ödenir. Mirası reddedenin altsoyu (çocukları) varsa, miras onlara geçer. Çocukların da mirası reddetmesi mümkündür.Mirasın reddi hukuki bir işlemdir ve geri alınamaz. Bu nedenle karar verilmeden önce mirasın borç ve alacak durumu dikkatle değerlendirilmelidir.Bazı durumlarda, mirasın reddine rağmen mirasçılar kanıtlanmış kötü niyetli işlemleri nedeniyle borçlardan sorumlu tutulabilir.

            İLGİLİ YARGITAY KARARI

Yargıtay 10. Hukuk Dairesini 30.03.2022 Tarihli 2022/1929 E. , 2022/4701 K. Sayılı Kararı

‘’…Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı Kurum ile davalı muris ...’ın mirası reddeden mirasçısı ...’ın alt soyu ... adına velayeten ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Mahkemece uyulan bozma ilamında, “...Mirasın reddi, Türk Medeni Kanunu'nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 605'inci maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri belirtilmiştir.Yasal ve atanmış mirasçılar mirası, TMK.'nın 606'ncı maddesi gereğince üç ay içinde reddedebilirler. Bu üç aylık süre hak düşürücü bir süredir. Bu süre yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri kanıtlanmadıkça, miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten işlemeye başlar. Atanmış mirasçılar için ise süre, miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.605'nci maddesinin 2'nci fıkrasında ise, mirasın hükmen reddi düzenlenmiştir. Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Bu olgunun saptanması için her zaman dava açılabilir. Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir.610’uncu maddesinde, yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçının, mirası kayıtsız koşulsuz kazanmış olacağı, ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan, ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçının, mirası reddedemeyeceği hüküm altına alınmıştır.Türk Medeni Kanunu'nun 612’inci ve devamı maddelerine göre, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Mirasçılar, mirası reddederken kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler. Bu taktirde ret, Sulh Hakimi tarafından sonra gelen mirasçılara bildirilir, bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar. Bunun üzerine miras, yine iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir. En yakın yasal mirasçıların reddi, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar Yasanın 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmez. Bunlar, miras bırakanın borçlarından sorumlu da tutulamaz.Tüm bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Mahkemece, davalı muris ...’ın mirasçılarının tamamı olan ... ve ...’ın mirası reddetmeleri nedeniyle yargılamaya tereke temsilcisi huzuruyla devam edilmesi ve mirası reddeden ...’ın alt soyu olan oğlu ...’a, yukarıda belirtilen düzenlemelere göre sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususu irdelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir...” denilmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.Mahkeme, her ne kadar davalı muris ...'ın mirasçılarının tamamı olan ... ve ...'ın mirası reddetmeleri nedeniyle, mirası reddeden ...'ın oğlu olan ...’ın da mirası kabul etme durumu söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermişse de, bozma ilamında belirtildiği şekilde davalı ...'ın oğlu olan ...’ın Medeni Kanunun 612. ve 614. maddeleri dikkate alınarak mirasçılık sıfatı bulunmadığı gözetilip onun yönünden bir belirleme yapıldıktan sonra davada taraf olan tereke temsilcisi huzuruyla davanın görülmek suretiyle tereke yönünden bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.O hâlde, davacı Kurum vekili ile muris ...’ın mirası reddeden mirasçısı ...’ın alt soyu ... adına velayeten ... ve ... vekili tarafından bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 30/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi…’’ şeklindedir.

🔍 Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Hukuki sorularınızın yanıtlarını aramak için aşağıdaki formu kullanın

Popüler Arama Konuları

En çok aranan hukuki konularımıza göz atın: