Telefon
WhatsApp
İnstagram

Ölüm ve Bedensel Zararlara Yol Açan Kazalarda Sorumluluk

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

Ölüm ve Bedensel Zararlara Yol Açan Kazalarda Sorumluluk

Ölüm ve Bedensel Zararlara Yol Açan Kazalarda Sorumluluk

78 Görüntüleme 24 Haziran 2025, 13:11

Türk Borçlar Hukukunda insanın vermiş olduğu zararlardan sorumluluğu haksız fiil başlığı altında düzenlenmiştir. Haksız fiil, kusuruyla bir başkasına zarar verenin sorumluluğunu doğuran borç kaynaklarından biridir. Haksız fiil sorumluluğunun gündeme gelmesi için somut olayda birtakım şartların varlığı aranır. Bu şartlar şu şekildedir;

  1. Öncelikle hukuka aykırı bir davranışın varlığı gereklidir. Hukuka aykırı davranış, Türk Hukuk sisteminde mevzuat kapsamında sayılan kanunlara aykırılık teşkil eden hareketler bütünüdür. Hukuka aykırı bir davranıştan söz edebilmemiz için hareketin kanun koyucu tarafından hukuka aykırı olduğunun düzenlenmiş olması gerekir.
  2. Kişinin kusuru olması gerekir. Borçlar Hukukunda esas olan, kusur sorumluluğudur. Kişi kusuru olmadığı hareketten sorumlu tutulmaz. Elbette bu ana kuralın istisnaları vardır. Kusursuz sorumluluk halleri kanunda özel olarak düzenlenmiştir.
  3. Hukuka aykırı hareket ve gerçekleşen netice arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Uygun illiyet bağı, kişinin hareketinin gerçekleşen olaya sebep olacağını öngörebilmesi ile kurulur. Yani bir olaya baktığımızda yapılan hareketle gerçekleşen netice arasında sebep-sonuç ilişkisi kurabilmemiz gerekir.
  4. Zarar olmazsa olmaz unsurdur. Hareketin sonucunda bir zararın meydana gelmesi gerekir. Bu zarar malvarlığına veya vücut bütünlüğüne karşı olabilir. Yaralanma veya ölüm ile sonuçlanan zararlar vücut bütünlüğüne verilmiş zararlardır.

Yukarıda sayılan şartlar gerçekleştiğinde kişinin meydana getirdiği haksız fiil sonucu hukuki sorumluluğu doğar. Hukuki sorumluluk, tazminat sorumluluğu olarak gündeme gelir. İşlenen fiil ayrıca suç teşkil ediyorsa cezai sorumluluk da doğar. Hukuki sorumluluk sonucunda ödenecek olan tazminat zarar görenin durumuna göre çeşitlilik gösterebilir. Kişi yaşıyor ise vücut bütünlüğü veya malvarlığına verilen zararlardan dolayı bizzat kendisi dava açar. Ölmüşse yakınları bakımından hukuki anlamda destek olmaları durumunda destekten yoksun kalma tazminatı hakkı doğar. Hukuki anlamda destek, kişinin çalışarak bakmakta olduğu kişilerin geçimini yürüten kişidir. Bunun için kan bağı şartı aranmaz.

Yukarıda sayılan haksız fiil unsurlarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. Kişinin hukuka aykırı hareketiyle kusurlu bir biçimde zarara sebep olması sonucu hukuki sorumluluğu doğar. Bu unsurlardan biri eksikse sorumluluk için gerekli şartlar oluşmamıştır. Gerçekleşen olayların sonucunda oluşan zararlarda zarar görenin kendi etkisi bu bakımdan değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Örneğin kişi yaşadığı kaza sonucu yaralanmış, ancak hastaneye gitmemişse kendi kusuru illiyet bağını kesebilir. Örneğin kişinin yaralanması sonucu tedavi olması halinde iyileşecekken hastaneye gidip tedavi olmaması sonucu kolunun kesilmesi olayında zarar görenin ortak kusuru vardır. Zarar görenin müterafik (ortak) kusuru her olay bakımından özel olarak değerlendirilmeli, illiyet bağını kesip kesmediği araştırılmalıdır. İlliyet bağının kesildiğinden söz edebilmemiz için kişinin kusuru da aranmaz. Örneğin yaşanan bir kaza sonucu yalnızca yaralanması beklenirken özel bir hastalığı sonucunda vefat eden kimsenin durumu da müterafik kusur bağlamında değerlendirilir. Zarar verdiği iddia edilen kişinin sorumluluğu yalnızca sebep olduğu yani illiyet bağının kurulduğu zararlarla sınırlıdır. Hiç kimse kendi verdiği zarardan fazlası ile sorumlu tutulamayacağından hakimin her olayda tüm unsurları irdeleyerek hakkaniyete göre bir karar vermesi gerekir.

İLGİLİ YARGITAY KARARI

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 20.06.2017 T., 2016/9883 Esas,  2017/6989 Karar Sayılı İlamı;

“…Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.

Somut olayda; 01.09.2013 tarihli ATK raporunda davacı ...'de kaza sonrası organik beyin sendromu sonucu organik kişilik bozukluğu şeklinde akıl hastalığı oluştuğu belirlenmiş ve dosya kapsamından motorsikletli sürücü davacı...'in kask takmadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacı ...'in motorsikleti kasksız kullanması nedeniyle olayda müterafik kusuru söz konusudur. Mahkemece tazminat miktarı belirlenirken, Dairemiz uygulamalarına göre; davacının müterafik kusuru olması durumunda %20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Buna göre; mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenecek zarar miktarı üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yaparak tazminatı belirlemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir…” şeklindedir.

Yargıtay Kararından da görüleceği üzere kaza sonucu gerçekleşen neticede zarar görenin ortak kusuru da değerlendirilerek sorumluluğu ortadan kalkmasına veya azalmasına yol açabilir.

🔍 Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Hukuki sorularınızın yanıtlarını aramak için aşağıdaki formu kullanın

Popüler Arama Konuları

En çok aranan hukuki konularımıza göz atın: