İşçinin Özlük Hakları
Türkiye'de işçilerin özlük hakları, 4857 sayılı İş Kanunu başta olmak üzere çeşitli yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Bu kanun, işçilerin çalışma koşullarını, iş güvencesini, ücretlerini ve diğer özlük haklarını ayrıntılı olarak düzenler. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası da işçilerin haklarını koruma altına alır ve sosyal devlet ilkesi çerçevesinde, işçilerin insanca yaşama ve çalışma koşullarına sahip olmalarını öngörür. Bu yazımızda, işçilerin özlük haklarının ne olduğuna, bu hakların nasıl korunduğuna ve hangi yasal düzenlemelerle güvence altına alındığına değineceğiz.
Özlük Hakları Nedir?
Özlük hakları, işçilerin işe alınma sürecinden işten ayrılma sürecine kadar olan süreçte sahip oldukları hakları kapsar. Bu haklar, işçinin insan onuruna yaraşır bir şekilde çalışmasını sağlamaya yönelik olup, işyerinde adaletin ve eşitliğin sağlanmasına da katkıda bulunur.
Özlük hakları genel olarak şu başlıklar altında incelenebilir:
1. Ücret Hakkı: İşçinin yaptığı işin karşılıcağında adil bir ücret alma hakkı vardır. Ücret, işçinin emeğinin karşılığı olarak belirlenirken, asgari ücretin altında olmamalıdır. Ayrıca, ücretin düzenli ve zamanında ödenmesi de işçinin temel haklarındandır.
2. Çalışma Süresi ve İzin Hakkı: İşçilerin çalışma saatleri yasal sınırlara tabidir. Fazla mesai, işçinin onayı ile yapılmalı ve karşılığında ek ödeme yapılmalıdır. Ayrıca, işçiler yıllık ücretli izin, hafta tatili ve resmi tatil günleri gibi izin haklarına sahiptir.
3. İş Güvencesi: İşçilerin işten çıkarılmaları belirli kurallara bağlanmıştır. Haksız yere işten çıkarılan işçilerin işe iade davası açma hakkı bulunmaktadır. İş güvencesi, özellikle kıdemli işçiler için önemli bir hak olarak öne çıkar.
4. Sağlık ve Güvenlik Hakkı: İşveren, işçilerin sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmasını sağlamak zorundadır. İşyerinde alınacak sağlık ve güvenlik önlemleri, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik olmalıdır.
5. Sendika ve Toplu Sözleşme Hakkı: İşçilerin, çalışma koşullarını iyileştirmek ve haklarını korumak için sendika kurma ve sendikalara üye olma hakları vardır. Ayrıca, sendikalar aracılığıyla toplu sözleşme yapma hakkı da işçilere tanınmıştır.
İşçinin özlük hakları, sadece bireysel işçi için değil, ayrıca toplumsal barış ve adalet için de hayati öneme sahiptir. Bu haklar, işçilerin onurlu bir yaşam sürdürmelerine, çalışma hayatında güvenli ve adil bir ortamda bulunmalarına olanak tanır. Bu nedenle, işverenlerin işçilerin özlük haklarına saygı göstermesi, devletin ise bu hakların korunmasını sağlamak için etkin denetim ve yaptırımlar uygulaması büyük önem taşır.
Yargıtay 9 Hukuk Dairesinin 18.06.2020 Tarihli 2016/23799 E. , 2020/5964 K. Sayılı Kararı
‘’…Davacı 04.01.2013 tarihli ihtarnamede, Plan Proje Dairesi Başkanlığında çevre mühendisi olarak vasıfsız işçi kadrosunda görevini yerine getirdiğini, tüm özlük haklarının güvenceye bağlanacağına ilişkin sözlü taahhüde rağmen bu güne kadar hiçbir işlem yapılmadığını, güvencesiz ve düşük ücretle çalıştırıldığından 14.01.2013 tarihine kadar sözleşmeli memur statüsüyle çevre mühendisi olarak çalışmasının sağlanmasını, çevre mühendisi ünvanının getirdiği tüm görev ve sorumlulukları üstlendiği halde vasıfsız işçi statüsü ile özlük haklarının ödendiğinden eşit işe eşit ücret prensibi gereği benzer görev ve sorumlulukları yapıp farklı ücret alanlarla aralarındaki özlük haklarının hesaplanarak banka hesabına yatırılmasını, özlük hakları güvenceye bağlanmadığında ve hakları ödenmediğinde iş akdini haklı nedenlerle feshedeceğini daha önce bildirdiğini, haklı fesih nedeniyle yasal haklarının ödenmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda davacının ücret bordroları ve puantaj kayıtları itibariyle toplu iş sözleşmesine aykırı olarak geniş anlamda ücret kapsamında kalan fazla mesai ve genel tatil ücretlerinin davacıya eksik ödendiği dikkate alındığında, davacının haklı sebeple işinden ayrıldığı, ayrıca Dairemizce incelenen 2020/1098 E. ve 2020/1099 E. sayılı dosyalarda da davacıların kıdem tazminatı taleplerinin kabulüne karar verildiği anlaşılmakla davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…’’ şeklindedir.
İlgili Yargıtay Kararınında da görüleceğiz üzere işçinin özlük haklarının ihlali durumundan işçini haklı nedenle fesi haklı saklıdır.

