Telefon
WhatsApp
İnstagram

İcra İflas Kanunu Kapsamında 89/4 Tazminatı

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

İcra İflas Kanunu Kapsamında 89/4 Tazminatı

İcra İflas Kanunu Kapsamında 89/4 Tazminatı

366 Görüntüleme 08 Temmuz 2025, 12:48

Borçlunun borcunu ödememesi üzerine alacaklı cebri icra yoluna başvurur. İcra müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibi ile alacaklı bir takım işlemlere başvurur.

Bu işlemlerden bazıları takip kesinleştikten sonra İcra İflas Kanunu 89/1 maddesi uyarınca borçunun üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacaklarının haczi için ihbarname gönderilmesidir. Üçüncü kişi kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine 7 gün içinde borçunun hiçbir hak ve alacağı bulunmadığı iddiasıyla yazılı bir dilekçe itiraz edebilir. İtiraz etmezse icra takibinde borçunun yanında borçlu sıfatıyla dosyaya kaydı yapılacaktırKendisine gönderilen haciz ihbarnamesine itiraz eden kişi bu itirazını gerçeğe aykırı bir şekilde yapabilir. Bu durumda alacaklı İcra Mahkemeleri’nde 3.kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu iddiasıyla dava açabilir.Açılan bu dava genel hükümlere göre görülür. Davada alacaklı üçüncü şahsın 338.maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişiniin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğramış olduğu zarardır. Takip alacaklısının üçüncü kişiden talep edeceği tazminat miktarı haciz ihbarnamesinde gösterilen miktardan fazla olamaz.

Takip alacaklısının üçüncü kişi aleyhine başlatmış olduğu tazminat davası genel hükümlere tabi olduğu için yargılama da genek hükümlere göre yapılır. Takİp alacaklısı üçüncü kişinin gereçeğe aykırı beyandan kaynaklanan haksız fiile ilişkin tazminat davası açtığı için bu  davaya ilişkin zamanaşımı süresi de takip alacaklısının bu durumu öğrenmesinden itibaren 2 yıl ve herhalde 10 yıldır.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 18.06.2018 T., 2017/1974 E., 2018/6207 K. Sayılı Kararı

“...Yukarıda yer verilen genel ilke ve açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; alacaklı …….Tic.Ltd.Şti. hakkında yürütülmekte olan ilamlı icra takibinde, alacaklının istemi üzerine 3.kişi-……-alınan ihtiyati haciz kararı doğrultusunda- birinci haciz ihbarnamesi gönderilerek, borçlunun 79.411,22-TL. alacağı üzerine ihtiyati haciz konulduğunun bildirildiği, iş bu ihbarnamenin adı geçen kuruma 19/12/2012 tarihinde tebliği üzerine “borçlunun kurum nezdinde tahakkuk etmiş alacağının bulunmadığı” belirtilerek yasal sürede itiraz edildiği, alacaklı tarafından gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu iddiasıyla üçüncü kişi-…….. aleyhine 89/4. maddesine dayalı tazminat davası açıldığı, dava dilekçesinde de açıkça, davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığının belirtildiği görülmüştür. Oysa ki; 18/12/2012 tarihli birinci haciz ihbarnamesinde alacak miktarına açıkça yer verilmiştir. Bununla birlikte, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, tazminat miktarı 1. haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı da aşamayacaktır. Ayrıca, yukarda da belirtildiği gibi, salt bilirkişi incelemesine gidilmesi belirsiz alacak davasının açılabilmesi için yeterli değildir. Buna göre; İİK.’nun 89/4. maddesine dayalı tazminat alacakları gerçekte belirli bir alacak olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri tereddütsüzdür....” şeklindedir.

🔍 Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Hukuki sorularınızın yanıtlarını aramak için aşağıdaki formu kullanın

Popüler Arama Konuları

En çok aranan hukuki konularımıza göz atın: