Telefon
WhatsApp
İnstagram

Hangi Durumlarda Tüketici Mahkemesine Başvurulur?

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

Hangi Durumlarda Tüketici Mahkemesine Başvurulur?

Hangi Durumlarda Tüketici Mahkemesine Başvurulur?

196 Görüntüleme 10 Temmuz 2025, 09:29

Tüketici hukuku, bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları mal ve hizmet temininden doğan haklarını koruma altına almayı hedefleyen özel bir hukuk dalıdır. Bu kapsamda, tüketicilerin karşılaştığı uyuşmazlıkların çözümünde en önemli başvuru yollarından biri Tüketici Mahkemeleridir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) uyarınca belirli uyuşmazlıklar doğrudan bu mahkemelerde görülmektedir. Bu makalede, hangi durumlarda Tüketici Mahkemelerine başvurulur, yasal düzenlemeler ve genel içtihatlar çerçevesinde bu konuyu ele alacağız.

2. Tüketici Mahkemelerinin Görev Alanı

6502 sayılı Kanun'un 73. maddesine göre, tüketici işlemlerinden ve tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak her türlü uyuşmazlık, tüketici mahkemelerinin görev alanına girmektedir. “Tüketici işlemi” kavramı ise  yine bu Kanun’un 3. maddesinde; bir tarafı tüketicinin oluşturduğu, mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi ile yapılan her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır.

Dolayısıyla, bir uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi’ne götürülebilmesi için:

  • Taraflardan birinin tüketici, diğerinin ise satıcı, sağlayıcı veya üretici olması,
  • Uyuşmazlığın, mal veya hizmet temini gibi bir tüketici işlemi ile ilgili olması gerekir.

TKHK madde 3’te tüketici ve satıcı, sağlayıcı ve üretici tanımlarını açıklamaktadır. Öncelikle tüketici, ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Satıcı ise ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiye denir. Nitekim kamu tüzel kişileri de bu tanıma dahildir. 

3. Tüketici Mahkemelerine Başvurulabilecek Durumlar

Aşağıdaki başlıklar, uygulamada en sık karşılaşılan ve Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına giren uyuşmazlıklardır:

a) Ayıplı Mal ve Hizmet Uyuşmazlıkları
Tüketicinin satın aldığı malın veya hizmetin ayıplı çıkması halinde, TKHK m.8 ve devamı uyarınca tüketici seçimlik haklarını kullanabilir. Bu hakların kullanımı sırasında çıkan uyuşmazlıklar Tüketici Mahkemesi’nde görülür.

b) Garanti, Servis ve Satış Sonrası Hizmetlerle İlgili Uyuşmazlıklar
Malın garanti süresi içinde bozulması veya tamir edilmemesi, yetkili servislerin kusurlu hizmet vermesi gibi konular tüketici mahkemelerinin görev alanındadır.

c) Haksız Şartlar ve Sözleşmelerdeki Adaletsizlikler
TKHK m.5 kapsamında, sözleşmede tüketici aleyhine haksız şartlar bulunması halinde, bu şartların iptali için tüketici mahkemesine başvurulabilir.

d) Taksitli, Kampanyalı veya Abonelik Sözleşmeleri
Taksitle satış, ön ödemeli konut satışı, kampanyalı satışlar, abonelik sözleşmeleri gibi özel düzenlemelere tabi işlemlerden doğan uyuşmazlıklar da Tüketici Mahkemesi’nde çözümlenir.

e) Finansal Hizmetlerden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar
Banka, kredi kartı, sigorta gibi finansal hizmet sağlayıcılarının tüketici ile yaptıkları işlemlerden doğan anlaşmazlıklar (örneğin, kart aidatı, dosya masrafı iadesi talepleri) da bu kapsamdadır.

f) Mesafeli Satış Sözleşmeleri (İnternet Alışverişleri)
İnternet üzerinden yapılan alışverişlerde cayma hakkının engellenmesi, teslim edilmeyen ürünler veya yanlış ürün gönderimi gibi durumlarda tüketici mahkemelerine başvurulabilir.

4. Başvuru Usulü ve Tüketici Hakem Heyetleri

2023 yılı itibariyle parasal sınırlar göz önünde bulundurularak, belirli bir tutarın altındaki uyuşmazlıklarda öncelikle Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunluluğu vardır. Ancak bu sınırın üzerindeki uyuşmazlıklar doğrudan Tüketici Mahkemesi’nde dava konusu yapılır. Tüketici Hakem Heyetine başvuru, tüketicinin yerleşim yerinde ki veya tüketici işleminin yapıldığı yerdeki tüketici hakem heyetine yapılabilir. Parasal sınırlar her yıl Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenmektedir.

5. Arabuluculuk ve Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları

Tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk uygulaması, zorunlu ve ihtiyari arabuluculuk ayrımı çerçevesinde değerlendirilmelidir. Genel olarak, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlıklar, zorunlu arabuluculuğa tabi değildir. Ancak bazı sınır durumlar ve özel düzenlemeler nedeniyle uygulamada tereddütler yaşanabilmektedir.

  • Zorunlu Arabuluculuk ve Tüketici Uyuşmazlıkları

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ve 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nda yapılan düzenlemelerle, bazı hukuk davalarında dava şartı olarak arabuluculuk getirilmiştir. Ancak, 6502 sayılı Kanun’un 73/A maddesi ile açıkça belirtilmiştir ki:

“Tüketici işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, dava şartı arabuluculuk uygulanmaz.”

Dolayısıyla tüketici sıfatıyla açılan davalarda zorunlu arabuluculuk söz konusu değildir. Bu durum, tüketicilerin mahkemeye erişimini kolaylaştırmak amacıyla bir istisna olarak kabul edilmiştir.

  • Sınır Durumlar: Tüketici mi, Ticari İşlem mi?

Uygulamada bazı durumlarda, taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi mi yoksa ticari faaliyet mi olduğu konusunda belirsizlik yaşanabilir. Örneğin:

  • Bir bireyin evini kısa süreliğine Airbnb aracılığıyla kiralaması ve bu hizmetten doğan uyuşmazlık,
  • Bir serbest meslek sahibinin ofis malzemeleri satın alması,
  • Küçük bir işletmenin cep telefonu veya bilgisayar alımı gibi durumlar.

Bu tür uyuşmazlıklarda mahkemeler, tarafların tüketici sıfatında olup olmadığını somut olay bazında değerlendirir. Eğer taraf ticari amaçla hareket etmişse, ticari dava hükümleri uygulanır ve bu durumda zorunlu arabuluculuk gündeme gelebilir. Aksi takdirde, tüketici sıfatı tanınan taraf için arabuluculuk bir dava şartı değildir.

  • İhtiyari Arabuluculuk

Her ne kadar dava şartı olmasa da, taraflar dilerse tüketici uyuşmazlıklarında ihtiyari olarak arabuluculuk yoluna başvurabilirler. Bu yol, özellikle düşük değerli veya karşılıklı iyi niyetin olduğu durumlarda, çözüm sürecini hızlandırabilir.

Sonuç olarak söylemek gerekirse tüketici mahkemeleri, bireylerin günlük yaşamda karşılaştıkları mal ve hizmet alımlarında yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için önemli bir yargı yoludur. Uyuşmazlığın mahiyeti ve tarafların sıfatı dikkate alınarak başvuru yolu belirlenmelidir. Tüketici haklarının korunmasında bu mahkemelere başvuru, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde adaletin sağlanmasına katkıda bulunmaktadır.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 2021/4563 E., 2021/7891 K., T. 22.9.2021 tarihli ilamı;

“...Tüketici tarafından satın alınan televizyonun garanti süresi içinde bozulduğu, servis tarafından yapılan müdahaleye rağmen aynı arızanın tekrar ettiği anlaşılmakla, tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Tüketici Mahkemesi’nin malın iadesi ve bedelinin tüketiciye ödenmesine dair kararı usul ve yasaya uygundur...” şeklindedir.

🔍 Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Hukuki sorularınızın yanıtlarını aramak için aşağıdaki formu kullanın

Popüler Arama Konuları

En çok aranan hukuki konularımıza göz atın: