Haksız Rekabet
Haksız rekabete ilişkin düzenlemeler hem Türk Borçlar Kanunu hem de Türk Ticaret Kanunu’nda mevcuttur.
Türk Borçlar Kanunu’na göre; gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yayılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması haksız rekabettir ve bu davranışlar sebebiyle müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı halinde zararının giderilmesini isteyebilir. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddesinde ‘’Ticari işlere ait haksız rekabet hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır.’’ (TBK m.57) denilerek ticari hayatta oluşacak haksız rekabete ilişkin özel hükümler işaret edilmiştir.
Ticari hayatta her daim var olan ve olacak rekabetin, dürüstlük kuralları çerçevesinde yapılması ve kötüye kullanılmaması gerekir. Aksi halde rekabet ‘’haksız rekabet’’ olarak nitelendirilir.
Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. (TTK m.54/2) Haksız rekabete ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (TTK m.54/1)
A.Haksız Rekabetin Unsurları
- Tarafların rakip olma zorunluluğunun bulunmaması
- Haksız rekabete sebep olanının kusurunun aranmaması
- Aldatıcı hareket veya dürüstlük kuralına aykırı bir davranışın mevcudiyeti
- Haksız rekabete sebep olanın yarar sağlamasının şart olmaması
- Haksız rekabetten zarar görme şartının bulunmaması
B.Başlıca Haksız Rekabet Halleri
- Dürüstlük kuralına aykırı ticari uygulamalar ve reklamlar
- Başkasıyla yapılan sözleşmeyi ihlale veya sonlandırmaya yöneltme
- Başkasının iş ürününden yetkisi olmaksızın yararlanma
- Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etme veya haksız olarak yararlanma
- İş şartlarına uymama
C.Haksız Rekabette Yargı Yolu
Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya ekonomik menfaatleri zarar gören veya zarar görme tehlikesi ile karşılaşabilecek olan kimse, haksız rekabetten doğan davaları açabilir ve gerekliyse ihtiyati tedbir yoluna başvurabilir.
C.1. Açılabilecek Davalar
c.1.1. Tespit Davası; Haksız rekabete sebep olmuş olayın varlığının tespitine ilişkin açılan davadır.
c.1.2. Önleme Davası; Haksız rekabete yol açan veya açacak olan hareketin önlenmesi veya sonlanması veya tekrarının gerçekleşmemesi için açılan davadır.
c.1.3. Maddi-Manevi Tazminat Davası; Haksız rekabetin oluşumunda kusurun ve zararın varlığı tespit edilirse ve TBK’da belirtilen tazminat dava açma şartlarının gerçekleşmesi halinde açılan davadır.
c.1.4. Eski Hale İade Davası; Haksız rekabetin yol açtığı durumun eski hale getirilmesi, haksız rekabette etkili olan araçların veya malların imhası amacıyla açılan davadır.
C.2. İhtiyati Tedbir Kararı
Mahkemenin kesin hükmüne kadar geciktirilmesi tehlikeli veya önemli bir zarara sebep olacağı anlaşılan durumlarda, ihtiyati tedbire karar verilecek tehlikenin ya da zararın engellenmesine çalışılır. İhtiyati tedbiri sadece dava açma hakkına sahip olan kişiler isteyebilir.
Yukarıda bahse konu davaların açılabilmesi için failin kusuru aranmaz. Kusur ve fiili zarar şartı yalnızca tazminat davasının unsurudur. Davacı tazminat davasında; ya haksız rekabet sonucu yoksun kaldığı karı ya davalının muhtemel elde edeceği kazancı talep edebilir; ikisi aynı anda talep edilemez.
T.C.Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2009/11362 E., 2011/3864 K. Sayılı Kararı
‘’...davalı, gerekmediği halde davacının ürününü ve kendisini kötüleyici beyanlar içeren ifadeleri konu ile ilgili olan kişilerin ulaşabileceği ortamda kullandığına ve davacı firmaya isnat ettiği iddiayı ispatlayamadığına göre davalının eyleminin değinilen madde anlamında haksız rekabet teşkil ettiğinin kabulüne…’’ şeklindedir.

