Ayıplı Malın Tesliminde Tüketicinin Hakları
Hukukumuzda tüketici uyuşmazlıkları ile görevli yerin tespiti her yıl belirlenen parasal sınıra göre yapılır. 2024 yılı için 104.000 Türk Lirası altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe veya İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılması zorunludur. Bu miktarın üzerindeki uyuşmazlıklarda ise yetkili Tüketici Mahkemesinde dava yoluna gidilebilir.
Tüketici uyuşmazlıkları genellikle firmaların üzerine düşen hukuki yükümlülükleri yerine getirmemesinden veya ayıplı bir mal teslim etmiş, yanlış ifa yapmış, eksik hizmet gerçekleştirmiş olmasına rağmen iade kabul etmemesinden kaynaklanmaktadır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 11. Maddesi;
"... (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür..." şeklindedir.
Kanuna göre ayıplı bir malın teslim edilmiş olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları vardır. Buna göre tüketici; satılanı iade ederek sözleşmeden dönebilir. Bu durumda para iadesinin de gerçekleştirilmesi gerekir. Bu hakkı dışında satılanı o haliyle kabul edip malın bedelinden indirim yapılmasını talep edebilir. Bu ihtimalde de belirlenen bedelin tüketici hesabına gönderilmesi gerekir. Ayrıca tüketici satılan şeyin ücretsiz onarımını isteyebilir. Teknololik ürünlerin satımında veya bir arabanın tamir hizmetinde bu durum sıklıkla görülebilir. Bunun dışında tüketici eğer satın aldığı şey misli bulunan bir eşya ise ayıpsız hali ile değiştirilmesini talep edebilir. Tüketicinin bu hakları seçimlik olup dilediğini kullabilir. Satıcı veya sağlayıcı bu talepleri yerine getirmediğinde tüketici, Tüketici hakem heyetine şikayette bulunabilir. Ancak tüketicinin başvuru yapmadan önce söz konusu ayıbı kabul etmediğine ilişkin satıcı veya sağlayıcıya bildirimde bulunması gerekmektedir. Tüketici bu yola başvurmak istediğinde yetkili Tüketici Hakem Heyeti, tüketicinin bulunduğu yer veya tüketici işleminin gerçekleştiği yerdeki ilçe veya il Tüketici Hakem Heyetidir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/7590 Esas, 2021/5365 Karar Sayılı İlamı;
“...Somut olayda dava konusu bağımsız bölümün dış duvarları yıkılıp yeniden yapılarak yüz ölçümünün genişletilmiş olduğu sabittir. Bir taşınmazda su izolasyonunun bulunmaması, niteliği gereği kural olarak tüketiciden kaynaklanmayan, üretimden kaynaklanan bir ayıptır. Diğer bir ifade ile taşınmazın inşaatı sırasında su izolasyonunun çeşitli sebepler ile düzgün yapılamamış olduğu, dolayısıyla teslim anında ayıbın mevcut olduğu yönünde bir fiili karine vardır. Bununla birlikte, tüketici, malı teslim aldıktan sonra taşınmazın su izolasyonunu etkileyecek birtakım tadilatlarda bulunmuş ise artık bu karineden yararlanamaz. İzolasyonun kendi tadilatı nedeniyle bozulmadığını teslim anında zaten su izolasyonunun olmadığını kendisinin ispatlaması gerekir. Mahkemece, öncelikle yukarıdaki açıklamalar ışığında, dosya içinde bulanan ve tarafların delil olarak dayandıkları tüm belge ve kayıtlar incelenerek taşınmazın teslimden önce mi yoksa sonra mı tadil edildiği tespit edilmeli, eğer teslimden sonra yani davacı tarafından yapılan bir tadilat var ve davacı da sorunun kendi fiilinden kaynaklanmadığını ispatlayamıyor ise satıcının su izolasyonunun bulunmamasından sorumlu tutulamayacağı göz önüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir…” şeklindedir.
Yargıtay Kararından da görüleceği üzere satın alınan eşya üzerinde tüketici kendi insiyatifiyle tadilat yapmadığı sürece malın ayıplı satılmadığını ispat yükü satıcıya aittir.

