Telefon
WhatsApp
İnstagram

Aleyhe Bozma Yasağı Nedir?

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

Aleyhe Bozma Yasağı Nedir?

Aleyhe Bozma Yasağı Nedir?

290 Görüntüleme 23 Haziran 2025, 14:37

Ceza ve hukuk yargılamasında aleyhe değiştirme yasağını ifade etmek gerekirse, taraflardan birinin ilk derece mahkemesinin tesis ettiği karara karşı kanun yoluna başvurması halinde başvuru neticesinde yeniden tesis edilen kararın, ilk derece mahkemesinin başvurucu için tesis ettiği ilk karardan daha ağır olmasını engelleyen yargılamanın temel ilkelerinden birisidir.

Kısacası aleyhe değiştirme yasağı , kanun yoluna başvuru neticesinde yeniden tesis edilen kararın önceki karardan daha ağır olamayacağının teminat altına alınmasını sağlamaktadır.

Hukuk yargılamasında aleyhe bozma yasağı yalnızca birinin kanun yoluna başvurulması ile ortaya çıkan ve başvurucu tarafa daha ağır bir hüküm verilmesini önlemek ve başvurucunun kanun yollarını kullanmasından imtina etmesini önüne geçmektedir.

Ceza yargılamasında önemli fonksiyonlarından biri olan aleyhe bozma yasağı sanık aleyhine daha ağır bir cezayı almaktan korkmadan başvuruda bulunması ve suçsuzluğunu ispatında güvence oluşturmaktadır.

ALEYHE BOZMA YASAĞININ KAPSAMI

Ceza yargılamasında aleyhe bozma yasağının dayanak olarak CMK 265.283 VE 307/5

maddeleri lafzi olarak yorumlandığında sadece ceza yönünden uygulama alanı bulacağı ceza yerine geçen yada ceza ile birlikte verilen güvenlik tedbirleri açısından uygulama alanı bulunmayacağını açıkça anlaşılmaktadır. Bu kapsamda Yargıtayında bu yönde bir çok içtihatlar olduğu zira 5237 Sayılı TCK 45.maddesinde cezalar, hapis ve adli para cezası cezası olarak

sayılmış olup güvenlik tedbirleri ceza çeşitlerine dahil edilmemiştir.

Her ne kadar hukukumuzda kıyas yasak olsa da ceza yargılamasında genişletici yorum yasak olsa da istisnalar dışında kıyas mümkün olduğu ve bu doğrultuda güvenlik tedbirlerinde

aleyhe bozma yasağı uygulanacağı yönünde görüşlerde bulunmaktadır.

ALEYHE BOZMA YASAĞINDA SUÇ VASFININ DEĞİŞMESİ

Aleyhe değiştirme yasağının en arz eden hususlardan biride suçun niteliğinin ve unsurlarının değişmesi aleyhe bozma yasağına dahil edilmemektedir. Bu hususun sanık lehine oldukça faydası bulunmaktadır. Sanık lehine yapılan kanun yoluna başvuru ile gerçekleşen incelemede suçun ilk hükme esas alınandan farklı veya daha ağır hüküm verilmesi, suçun özel görünüş

biçimleri (teşebbüs, iştirak, içtima vs.) farklılıkların olduğu tespitinde dahi yerel mahkemenin verdiği kararın bozulması/değiştirilmesi sebep olacak nitelikteyse aleyhe bozma yasağı ile suçun vasfinda ve unsurlarında yapıla hataların sanık aleyhine daha ağır sonuçlar doğuracak olması aleyhe değiştirme yasağı ile engellenmektedir. Diğer bir açıdan bakıldığında suçu vasfinda ve unsurlarında meydana gelebilecek değişiklikler yasağa dahil olmayıp işbu

değişiklikler nedeniyle sanık aleyhine daha ağır cezaya hükmedilmesinin önüne geçilmektedir. Bu arada ki asıl düşünülmesi gereken durum kazanılmış hak kabul edilmesidir.

CMK İLE ALEYHE BOZMA YASAĞI CMK 265

Maddesinde Cumhuriyet Savcının sanık yararına kanun yoluna başvurması halinde, aleyhe bozma yasağı uygulanacağı şu şekilde düzenlenmiştir;

“Cumhuriyet savcısı tarafindan aleyhine kanun yoluna gidilen karar, sanık lehine bozulabilir veya değiştirilebilir. Cumhuriyet savcısı, kanun yoluna sanık lehine başvurduğunda, yeniden verilen hüküm önceki hükümde tayin edilmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremez.”

Maddede düzenlenen cumhuriyet savcının sanık yarına kanun yoluna başvurulması halinde de aleyhe bozma yasağının dikkate alınacağını ifade etmektedir.

CMK 283

Sanık lehine istinaf ve temyiz kanun yoluna başvurulması halinde ise aleyhe bozma yasağı uygulanacağını CMK 283 VE 307/5 maddelerinde düzenlenmiştir.

İstinaf kanun yoluna sanık lehine başvurulması halinde aleyhe değiştirme yasağının uygulanacağını öngören CMK’nın 283. maddesi şu şekildedir; “İstinaf yoluna yalnız sanık

lehine başvurulmuşsa, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.”

İşbu madde anlaşıldığı üzeri aleyhe bozma yasağı uygulanması için yalnızca sanık lehine başvuru yapılmış olması gerektiği bu halde yalnızca sanık lehine istinaf başvurusu yapılmış ise istinaf mahkemesi tarafindan yeniden tesis edilen karar ilk derece mahkemesinin verdiği

karardan hükümdeki cezadan daha ağır olamayacaktır.

CMK307/5

Olağan kanun yollarında aleyhe değiştirme yasağının gündeme geldiği diğer bir hal ise sanık lehine temyiz başvurusunu esas alan CMK’nın 307/5 maddesidir. Bu kapsamda “Hüküm yalnız sanık tarafindan veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 262 nci maddede gösterilen

kimselerce temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.” denilmek suretiyle yine benzer şekilde yalnızca sanık lehine olmak üzere temyiz başvurusunda bulunulması halinde aleyhe değiştirme yasağının uygulanacağı ifade edilmektedir. Bu hüküm ile yalnızca sanık lehine temyiz başvurusu yapılması halinde temyiz edilen hükmün bozulmasına ilişkin karar tesis edilirse işbu bozma kararından sonra yeniden tesis edilen hüküm bozulan ilk hükümdeki cezadan daha ağır olamayacaktır.

HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ, KAZANILMIŞ HAK ALEYHE BOZMA YASAĞI

Hapis cezasının ertelenmesi cezası TCK 51 de düzenlenmiştir. Hapis cezasının ertelenmesi aleyhe bozma yasağı kapsamında girmektedir. Yargıtayında görüşü aynı yöndedir.( 2. CD 27.10.1993 T, 11635/11601 )

Hapis cezasının ertelenmesi ikinci karardan ilk karardan daha az olsa bile hapis cezasının

ertelenmesi daha lehe bir düzenleme olduğunda dolayı aleyhe bozma yasağının uygulanması gerektiğini söylemek mümkündür

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI VE ALEYHE BOZMA YASAĞI

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamaktadır. Bu karar itiraz halinde aleyhe bozma yasağı ilkesi uygulanama alanı bulup bulmayacağı konusunda doktrin ve içtihatlarda bir birlik olduğu söylenmesi güçtür. Yargıtay HAGB sanık lehine itirazda bozma üzerine ilk karardan daha ağır bir ceza verilmeyeceği görüşündedir. Bu hususunun aleyhe bozma yasağına dayanıp dayanmayacağı konusunda içtihat farklılıkları olduğunun söylemeden geçilmemelidir.( Yargıtay 12. CD, E. 2013/27999, K. 2015/9190, 28.05.2015)

KONUYLA ALAKALI YARGITAY KARARLARI

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 1992/5-190 K. 1992/237 T. 28.9.1992

Temyiz incelemesi yapılan hükümde, suç vasfinda bir isabetsizlik saptandığı takdirde, aleyhe temyiz olmasa bile bu husus bozma nedeni yapılacaktır. Suç vasfinda kazanılmış hak olamaz. Ancak bu halde cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak ilkesi gündeme gelecektir.

Aksi kabul, hukuk kurallarının Türkiye genelinde farklı uygulanmasına yol açar.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2009/1-106 K. 2009/190 T. 7.7.2009

Somut olayda, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, gerek doğrudan verilen adli para cezası ve gerekse özgürlüğü bağlayıcı cezadan çevrili adli para cezasının ödenmesi için hükümün kesinleşmesi tarihinden itibaren 1 yıl ve 4 ay olmak üzere ayrı ayrı mehil verilmiş ve ayrıca her iki adli para cezasının ayrı ayrı taksitler halinde ödenmesine karar verilmiştir. Adli para cezasının ödenmesi için tanınan

mehlin kararın kesinleşme tarihinden itibaren başlayacağı, adli para cezasının taksitler halinde ödenmeye başlanmasının ise verilen mehil süresinin bitiminden sonra olacağı tabiidir. Dolayısıyla

karar, bu açıdan infazda tereddüde yol açacak nitelikte bulunmamaktadır. 1412 Sayılı Kanunun halen yürürlükte bulunan 326. maddesinin 4. fikrasında, hükümün yalnız sanık tarafindan veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafindan temyiz edilmişse yeniden verilen hükümün evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamayacağı hükme bağlanmıştır.

Aleyhe bozma veya aleyhe değiştirme yasağı adı ile bilinen ilke uyarınca, sanığın lehine temyiz üzerine hüküm cezanın türü ve miktarı açısından sanık aleyhine bozulamaz ve bozma üzerine yeniden verilen hüküm evvelki hükümle belirlenen cezadan daha ağır olamaz.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2011/28466 K. 2012/10465 T. 2.4.2012

İhalenin feshi talebinin esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici, nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır. Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece işin esasına girilerek ihalenin feshi istemi reddedilen borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2011/19-799 K. 2012/128 T. 7.3.2012

Uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak öncelikle, “usuli kazanılmış hak” ve ” aleyhe bozma yasağı” kavram ve kurumlarının açıklanmasında yarar vardır:

Hemen belirtilmelidir ki, taraflardan yalnız birinin temyiz etmiş olduğu hüküm, temyiz eden tarafin aleyhine bozulamaz; aleyhe bozma yasağı olarak adlandırılan bu hal, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 307/4 (mülga 1412 s.C.M.U.K.m.326, IV) maddesinde açıkça hükme bağlandığı halde, hukuk yargılaması yönünden, ne 1086 Sayılı H.U.M.K.’nda ne de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda açık bir hükümle düzenlenmiş değildir.

Ne var ki, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasında; hükmün temyiz edenin aleyhine bozulması halinde, hükmü temyiz etmemiş olan diğer taraf lehine karar verilmiş olacağı, bu durumun hakimin tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olduğu, talep dışı karar veremeyeceği ilkesine aykırı düşeceği (1086 s.H.U.M.K.m.74; 6100 s.HMK. m.25,26), usuli kazanılmış hakların zedeleneceği yaklaşımı ile aleyhe bozma yasağının hukuk usulünde de geçerli olacağı kabul edilmektedir.

Vurgulamakta yarar vardır ki, genel kural aleyhe bozma yasağı ise de kamu düzenine dair hususlar hakkında aleyhe bozma yasağının uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. Kamu düzenine dair hususları hâkim (ve Yargıtay) kendiliğinden gözetme ile yükümlü olduğundan Yargıtay’ın, kamu düzenine aykırı bir husustan dolayı hükmü temyiz edenin aleyhine (temyiz etmemiş olan tarafin lehine) bozması olanaklıdır.

Daha açık ifadeyle, kamu düzenine aykırılığın söz konusu olmadığı durumlarda hukuk yargılamasında da aleyhe bozma yasağı söz konusudur. Aleyhe bozma yasağının kabul edilmesinde etkili olan hususlardan birisi de usuli kazanılmış hakların hukuk düzenince korunmasıdır.

🔍 Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Hukuki sorularınızın yanıtlarını aramak için aşağıdaki formu kullanın

Popüler Arama Konuları

En çok aranan hukuki konularımıza göz atın: